nedir ki?

sorular sordum…

nedir ki hasret?

“iç çekip bir sigara daha yakmak” Engin Yıldız/Londra

“ulaşamamak” Behiye Berberoğlu Akün/Girne

“uzakta olmak” Gülsen Özçelik

“o’nu özleyip, yanında olamamak” Tamay Osman Uzun/Lefkoşa

“..aynı daldaydık aynı daldaydık, aynı daldan düşüp ayrıldık aramızda yüz yıllık zaman, yol yüz yıllık..” (Nazım Hikmet) Ayten Yener/İstanbul

“salt uzaktakiyle birliktelik ihtiyacı değildir. yanında olmak da farketmez. eğer artık yaşamın akışını onunla paylaşamıyorsan, misal eğer sahil boyu yürüyüp, politikadan konuşamıyorsan onunla, yanında olmasına, kalbi atıyor olmasına karşın kopmuşsa yaşamdan, ölüme bile gerek kalmadan hissedilmeye başlanan en derin iç sancılarındandır.” Banu Bingör/İstanbul

“hasret ; özlem duymaktır. yaşanacak bir hayat varken akıp giden gününe dahil olamayanı kalbinde yaşatmaktır… özlemektir zamanlı zamansız – bazen kavuşmak mümkün değilse gülüşüne düşen gölgedir hasret…” Hürmüs Kayakan Sarp/Mağusa

“isteyipte ulaşamamaktır. cümle içinde kullanalım: hasret çeken bilir. örnek cümlede de anlatıldığı üzere, kelimelerin anlamları kadar önemli olan, insanların kelimelerin içini doldurma tecrübelerindeki anlamlardır.” Yücel Yıldız/Sivas

“susuzluk…” Suna Kılıncoğlu/Lefkoşa

“hasret…kalbine tıkanan vuslat krizi….atlatılamayan. lokman hekimsiz… ”sebep gözden akan bu kanlı yaşa; bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm” derken en başa koymuş” hasret”i KARACAOĞLAN…” Sevil Sevin Gül/İzmir

“en hasından red; yanyana olmak bile engel değildir bazen…” Tuğba Uzüğüten/İstanbul

Mart 23, 2012 - Posted by | Uncategorized | , , , , , , , , , ,

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum bırakın